Bel Kayması
Omurgamızı oluşturan omur kemikleri birbirleri üzerinde bir düzen içeresinde dizilirler. Normalde omurların ön ve arka kenarları, bir alt ve bir üst omurun kenarları ile aynı hizadadır. Omurlar birbirlerine ön kısımda diskler arka kısımda faset eklemler yardımı ile bağlanır. Bu dizilimin dayanıklılığını arttıran bir çok bağ yapısı da kemikler arasında köprü oluşturur. Bel kayması olarak bilinen hastalıkta bir omur diğerinin üzerinde genellikle öne doğru yer değiştirir. Bu kayma olayı sonucunda, omurganın içinden geçen omur iliğimiz sıkışır ve her iki bacakta ağrı, uyuşukluk ve yanma gibi şikayetler meydana gelir. Beş çeşit bel kayması tipi mevcuttur. Bunlardan en çok karşılaşılanları; yaşlılıkta görülen dejenerasyona bağlı kaymalar, ameliyat sonrası gelişen kaymalar ve çocukluk çağında omurlardaki doğumsal sorunlara bağlı gelişen kaymalardır.
İnsanların yaklaşık % 5’inde bel bölgesinin alt kısmındaki omurların üst ve alt eklemlerini birleştiren kemik kısmında (faset eklemler) gelişimsel bir kırık olabilir. Bu kırıklara “spondilolizis” denir. Bu bölgenin çok hareketli olması nedeniyle oluşan kırıklar çoğu zaman iyileşmeyebilir. Ancak bu kırıklar genelde adolesan çağda ağrıya neden olurken erişkin çağlarda ciddi sorun yaratmayabilirler. Bazı hastalarda ise kırık nedeniyle üstteki omurlar alttaki omurgaya göre öne doğru kayabilirler.
Bu duruma da “bel kayması” ya da “spondilolistezis” denir. Spondilolistezis kayma miktarına bağlı olarak daha ciddi sorunlara neden olabilir. Bu tip kırık nedeniyle olan bel kaymaları tıp dilinde “istmik spondilolistezis” olarak adlandırılır.
Bel kaymasının diğer bir türü ise omurgada ve çevresindeki bağ dokularında yaşlanma sonucu meydana gelen yıpranma nedeniyle görülen bel kaymasıdır. Genellikle 40 yaş üstünde oluşan bu sorun “dejeneratif spondilolistezis” olarak adlandırılır. Dejeneratif bel kaymalarına çoğunlukla dar kanal da eşlik eder.
Bel kaymasında genellikle ilk oluşan şikayet bel ağrısıdır. Ağrıyı bacaklarda hissizlik, adale gerginliği, güçsüzlük, bel eğiminde artış veya yürümede güçlük şikayetleri izleyebilmektedir. Bu şikayetler istirahat ile geçici olarak rahatlatılsa da genellikle ayakta durma, yürüme ve diğer aktivitelerle ağrılarda artış gözlenebilmektedir.
Stres kırıkları (spondilolizis) her zaman klinik belirti vermeyebilir. Bazen başka nedenlerle çekilen bel filmlerinde tesadüfen ortaya çıkabilir. Patoloji semptomatik bir hale gelirse genellikle ilk oluşan şikayet bel bölgesinde ağrıdır. Bel kaymaları da kayma oluştuktan yıllar sonra bile belirti vermeyebilir. Görülen belirtiler arasında bel ve kalça ağrısı; bacaklarda hissizlik, ağrı, adale gerginliği, güçsüzlük, bel eğiminde artış veya yürümede güçlüğü sayılabilir. Bu belirtilerde istirahat ile geçici bir rahatlama oluşsa da genellikle ayakta durma, yürüme ve diğer aktivitelerle ağrılar artar.
Bel ağrısı nedeni ile doktora gidenlerin yüzde 10’unda bel kayması tespit edilir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Doğuştan gelen anatomik omurga dizilim bozuklukları ya da doğum esnasında oluşan problemlere bağlı olarak bel kayması görülebilir. Bu tür bel kaymaları ergenlik çağında bel ağrısı problemi ile karşımıza gelebilir. Yaşlılarda ise genellikle 40 yaşından sonra bel kaymalarına daha sık rastlanmaktadır. Çeşitli nedenler ile yaşlılığa bağlı olarak gelişen bel kaymalarına dejeneratif spondilolistezis denmektedir.
BEL KAYMASININ BELİRTİLERİ
Bel kayması olanlarda bazen hiçbir belirti görülmeyebilir.
- Bel ve Kalça ağrıları (ağrılar öne eğilmekle artar arkaya eğilirken azalır.)
- Yürümekle artan bel ağrısı ve bacaklarda uyuşmalar.
- Akşamları bacaklarda oluşan kramplar
- Hareket güçlüğü
- Bacaklarda kuvvet azalması
- Kayan omurga bölgesinde aşırı hassasiyet
BEL KAYMASI HAKKINDA
- Jimnastik, futbol veya vücut geliştirme gibi zorlayıcı sporlar
- Kalça üzerine kontrolsüz düşüşler
- Ağır kaldırmak gibi gereksinimleri olan beden gücüne dayalı bir işte çalışmak
- Koşu, hafif darbe alma vb. nedenlerle omurlar üzerinde sürekli stres kırığı oluşması
- Omur civarında ortaya çıkan kemik tümörleri
- Yaşlılık nedeniyle kas ve bağ dokuların zayıflaması
Şikayet oluşturmayan stres kırıklarının ve bel kaymalarının takip edilmesi uygundur. Yine hafif dereceli kaymalarda istirahat, ağrı kesici ve antiinflamatuar ilaçlar, geçici korse kullanımı ve fizik tedavi yöntemlerinden biri veya birkaçı ile şikayetlerde rahatlama sağlanabilir.
Bel ağrısı ile birlikte sinir sıkışmasına bağlı bacak ağrısı ve uyuşma var ise epidural veya foraminal enjeksiyonlar tedaviye eklenebilir.
Adelosan dönemde görülen stres kırıkları ağrıya yol açıyor ve gençlerin aktivitelerini kısıtlıyorsa cerrahi olarak tedavi edilmelidir. Cerrahi tedavide en uygun yöntem hekiminizce belirlenir. Genellikle tercih edilen yöntem, kırık bölgenin kaynatılması için taze kemik greftleri ile desteklenmesiyle birlikte vida veya çengellerle sabitlenmesidir. Kliniğimizde uzun yıllardır oluşan deneyim ile sadece bir omur için bu işlemi gerçekleştirmektedirler. Bir çeşit kırık tamiri olarak tanımlabilecek bu yöntemle kısa dönemde iyileşme elde edilmekte ve hastalarımız eski aktivitelerine bel hareketlerinde bir kısıtlanma olmadan kavuşmaktadır.
İleri yaşlarda oluşan kaymalarda da hastalık ilaç tedavisi ile azalmayan şikayetlere yol açıyor, sinir basısı bulguları oluşturuyor (Düşük ayak, idrar kaçırma…) ve ilerleme gösteriyorsa cerrahi tedavi gereklidir. Cerrahi tedavide kayma bölgesindeki sinirler serbestleştirilir ve omurlar birbirine sabitlenerek kaymanın ilerlemesi önlenmiş olur. Ameliyat işlemi önden veya arkadan ya da her iki taraftan yapılabilir.
Ameliyat sonrası uygulanan rehabilitasyon programları ile iyileşme süreci desteklenir.
Bel kaymasının tedavisinde kayma hafif derecede ise istirahat, ağrı kesici ve antiinflamatuar ilaçlar, geçici korse kullanımı ve fizik tedavi yöntemlerinden biri veya birkaçı önerilebilir. Bel ağrısı ile birlikte sinir sıkışması da mevcut ise epidural veya foraminal enjeksiyonlar tedaviye eklenebilmektedir.
İlaç tedavisi ve ek uygulamalarla geçmeyen ağrı durumlarında ise cerrahi tedavi seçeneği düşünülür. Bel kaymasının cerrahi tedavisinde kayma bölgesindeki sinirler serbestleştirilir ve omurlar birbirine sabitlenerek kaymanın ilerlemesi önlenir. Ameliyat işlemi önden veya arkadan ya da her iki taraftan yapılabilir. Ameliyat sonrası rehabilitasyon programları iyileşme sürecini hızlandırmada yarar sağlayabilmektedir.
Hastanemizin uzman fizyoterapist kadrosu, ameliyat sonrası birinci günden itibaren hastalarımızın rehabilitasyonuna başlamaktadır. Hastaneden çıkmadan hastalarımıza yataktan kalkma, yürüme ve merdiven çıkma gibi günlük hareketler detaylı olarak öğretilir.