Kifoz
Omurgaya arkadan baktığımız zaman omurların birbiri üzerine diziliminden oluşan ve kafa ile leğen kemiğinin tam ortasından geçen bir izdüşümü olan düz bir kolon olduğunu görürüz. İnsan omurgasına yandan bakınca ise böyle bir düz hat olmadığını ve omurların her birinin birbirleri ile bir açı yaparak oluşturduğu fizyolojik birtakım eğrilikler olduğunu görürüz. Örneğin göğüs, sırt bölgemizde bir kifoz (kambur) varken bunu izleyen bel bölgemizde bir çukurluk vardır.
İnsanların göğüs, sırt bölgesindeki kifoz kişiler arasında çok geniş bir farklılık gösterir. Bir başka deyişle sizin de etrafınızda gözlediğiniz gibi, bazı insanlar daha kambur dururken bazıları daha dik durmaktadırlar. Bu kamburluğun fizyolojik olarak kabul edilen ölçüsel bir sınırı vardır.
İnsanın rahat ayakta durduğu pozisyonda çekilen yan radyografisinde yapılacak bir açı ölçümünde, bu sınır 20 derece ile 55 derece arasında değişmektedir. Yani 20 derece kifozu olan bir insanın da, 55 derece kifozu olan bir insanın da kifozları normal sınırlar içinde kabul edilir. Dolayısıyla bir ailenin herhangi bir bireyinin diğer bir bireyden daha az ya da daha fazla kambur olması son derece normaldir.
KİFOZUN ÖNLENMESİ İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Kifozun önlenebilmesine yönelik egzersizler genelde duruş bozukluğuna bağlı olabilir. Kısa olan karın, göğüs ve bacak kaslarının uzatılması aynı zamanda omurga çevresindeki kasların da güçlendirilmesi gereklidir. Eğimin çok arttığı hastalarda ise cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Cerrahi operasyon ile kamburluk düzeltilirken, eğikliğin ilerlemesinin de önüne geçilebilir.
Özellikle bayanlarda ciddi sırt ağrıları ve kamburluklar hem nefes alıp vermede zorluk hem de psikolojik sorunlara da neden olabilmektedir.
Başlangıçta bu kamburluğun duruşa bağlı olduğu düşünülürse de zaman içerisinde ilerleyebilmekte ve kalıcı hale gelebilmektedir.
Bu şekilde geçmeyen ve uzun süreden beri de uzun eden sırt ağrıları olanlar ve kamburluk şikayeti fazla olduğu durumlarda mutlaka bir dahakine başvurarak kamburluk ölçümü yapılması ve omzun takip altında olması oldukça önemlidir.
Bunun dışında hareketsiz yaşama bağlı olarak ortaya çıkan sırt ağrıları ve kamburluklarda yapılabilecek olan belirli basit önlemler vardır. Bunların başında sırt ve karın kaslarını güçlendirici egzersiz ve yüzme oldukça önemlidir.
KİFOZ HAKKINDA
Postürel (kötü duruşa bağlı) ya da pozisyonel kamburluk nedir?
Biraz önce tanımladığımız fizyolojik ayakta duruşta 35 derecelik kifozu olan bir insanın kötü duruşa bağlı kamburluğunun (kifozunun), örneğin 55 dereceye çıkması pozisyonel bir kamburluktur. Ailelerin çocuklarında gördükleri kamburluk şikayetinin en sık nedeni budur.
Yapısal kamburluk ya da Schuermann kifozu nedir?
Yapısal kamburluk, o kişinin fizyolojik ayakta duruşta dahi 55 derecenin üzerinde olan ve çoğu zaman altta yatan bir kemik veya yumuşak doku patolojisine bağlı ortaya çıkan kamburluktur. Bu kamburluk doğuştan omurga anomalilerine (konjenital kifoz), bazı kemik hastalıklarına (iskelet displazisi, nörofibromatozis vs.), omurga enfeksiyonu (omurga tüberkülozu vs.) veya omurga kırıklarına bağlı omurların hasar görmesiyle oluşabilen çeşitli sinir ve kas hastalıklarına bağlı olabilir.
Ancak, büyümekte olan hastalarda yapısal kamburluğun en sık nedeni Schuermann hastalığıdiye tanımlanan ve nedeni bilinmeyen bir etkilenmeye bağlı, omurgaların dikdörtgen şekillerini kaybedip üçgenleşmesi ile ortaya çıkan kamburluktur. Schuermann hastalığı tedavi edilmezse kamburluğun artması ve tehlikeli boyutlara ulaşması ile sonuçlanabilir.
Tedavi gerektiren ciddi kamburluk ve postürel kamburluk nasıl ayırt edilir?
Ailelerin kolaylıkla yapabileceği bir test ile ikisi birbirinden ayırt edilebilir. Çocuğunuza dik dur dediğinizde mevcut kamburluğunu belirgin olarak düzeltebiliyor ise, bu büyük ihtimal ile postürel kamburluktur. Burada dikkat edilmesi gereken kamburluğun nereden düzeldiğidir.
Eğer kamburluk en çıkıntılı yerinden düzeliyorsa sorun yoktur. Bazen kamburluğun en çıkıntılı yeri hiç düzelmez ve daha üst ile alttaki omurlardan bir miktar düzelme olabilir. Bazen de kamburluk belirgin olarak değil de hafif bir düzelme gösterebilir. İşte bu iki durumda doktorunuza başvurup profesyonel yardım almanız gerekli olabilir.
Postürel kamburluğun en önemli sebepleri kötü pozisyonda oturuş ve fizik kondisyon yetersizliğidir. Özellikle günümüz çocukları vakitlerinin büyük çoğunluğunu okul, dershane ve bilgisayar üçgeninde geçirmektedir. Çocuklar ne yazık ki hareket etmelerini sağlayan oyunlar veya sportif aktivitelerden uzak durmaktadırlar. Bu yaşam tarzı hem çocuklarımızın vakitlerinin büyük çoğunluğunu kötü oturuş pozisyonunda geçirmesine neden olmakta hem de spor yapamadıkları için kötü bir fizik kondisyona sahip olmalarına neden olmaktadır. Bu iki kötü alışkanlık ise pozisyonel kamburluğun en önemli sebepleridir.
Genel olarak suçlanan bir diğer unsur olan ağır okul çantalarının da bu olayın gerçek sorumlusu olmadığını hatırlatmak isteriz. Ancak ağır okul çantaları omurga sağlığı için uygun değildir. Çocukluk döneminde bel ve sırt ağrısına ve daha ileri yaşlarda yine bel ağrısı ve bel fıtığı gibi durumların gelişmesine zemin hazırlar.
Ailelerin aslında bu konu da en çok yaptıkları şey sürekli olarak çocuklarını “dik dur” diye uyarmaktır. Çocuk çoğu zaman uyarılınca dik durmakta ve akabinde tekrar kambur pozisyonuna dönmektedir. Ardından ikinci, sonra bir üçüncü uyarı gelmekte ancak uyarılar hiçbir şekilde işe yaramadığı gibi aile ile çocuklar arasında bazen ciddi gerginliğe ve inatlaşmaya neden olmaktadır.
Ailelere tavsiyemiz bu çeşit tekrarlayan uyarılardan vazgeçmeleridir. Postürel kamburluğu önlemek için en başta sebeplerini yok etmek gerekir. Günümüz çocuklarını okul, dershane, bilgisayar üçgeninden vazgeçirmemiz veya alıkoymamız tabii ki gerçekçi bir yaklaşım değildir.
Bu konu ile ilgili kontrol edebileceğimiz bazı şeyler vardır. Öncelikle işe oturma alışkanlıklarından başlamak gerekir. Çocukların çalışma masaları ve sandalyelerinin uygun konum, açı, yükseklikte olmasını sağlamak, yine monitör ve klavye yüksekliklerini uygun pozisyonlara ayarlamak iyi bir başlangıç olacaktır. Bu ayarlamalar ile çocuklarımızın omurgalarını fizyolojik sınırlarda tutabilecekleri ideal pozisyona alışmalarını sağlayabiliriz.
Bir diğer önemli konu da çocuklarımızı spora vakit ayırmaları konusunda ikna ve motive etmektir. Spor, çocuğunuzun fizik kondisyonunu, omurgayı dik tutan kasların kuvvetini ve dayanıklılığını arttırarak postürel kamburluğun önüne geçecektir. Bunun en iyi ispatı çocuğunuzun kamburluk şikayetinden sportif açıdan daha aktif olduğu yaz aylarında daha az şikayetçi olmamızdır. Haftada en az 3 gün bir saatlik sportif aktivite kötü duruş sorununun çözülmesinde yardımcı olacaktır.
Tıpkı sebebi bilinmeyen skolyoz gibi Schuerman hastalığının da neye bağlı olduğu tam bilinmemektedir. Omurga yapısına baktığımız zaman, kamburluğun merkezindeki 1 ila 3 ardışık omurda belirgin kamalaşma ve omurlar arasındaki yastıkçıkların yapısal bozukluğu ile karakterizedir. Schuermann kifozu ile ağır çanta taşımak veya sürekli kambur durma arasında bir ilişki gösterilememiştir.
Schuermann kifozu genellikle 8 ve 12 yaş arasında görülür. Kız ve erkeklerde eşit oranda görüldüğü düşünülmektedir. Genellikle eğrilik 2 tip olarak görülür. Bunlardan birincisinde ve en sık görülende eğrilik sırt bölgesindedir. Diğer tipte ise eğrilik sırt ile bel bölgesinin bileşkesinde belirgindir. Ayrıca hastalarda sırt ve bel ağrısı da birlikte görülebilir. Bazı hastalarda kifoza hafif bir skolyoz da (omurganın yana eğriliği) eşlik edebilir.
Korse tedavisi
Orta derecede Schuermann kifozu için korse tedavisi uygun olabilir. Bu tedavi için kullanılan birçok korse vardır. Hepsi çocuk büyürken eğriliğinin artmasını engellemek için tasarlanmıştır. Korseler, aktif iskelet büyümesi esnasında eğriliğin artmasını engellemek için karşı destek olarak görev yapar. Korseler omurgayı tamamen düzeltmez, hastaların en azından yarısında kifozun artmasına engel olamaz. Korseden beklenen en iyi başarı kifozun tespit edildiği derecede kalıp daha fazla ilerlemesinin ve cerrahi sınıra erişmesinin engellenmesidir.
Başarılı korse tedavisi için neler gereklidir?
- Hasta hala büyürken konulan erken teşhis (Kız çocuklarında adet görmeden önce tespit edilen eğrilikler)
- Hafif ila orta dereceli Schuermann kifozu (60-75 derece arası)
- Omurga doktoru tarafından yapılan düzenli muayeneler
- Hastaya uygun yapılmış bir korse
- Uyumlu bir hasta ve destekleyici bir aile
- Egzersiz, dans eğitimi ve atletizmi içeren normal aktivitelere devam edilmesi ve doktor gözetiminde olmak şartıyla bu aktiviteler sırasında elektif olarak korseye ara verilmesi
- Korsenin günde en az 20-23 saat kullanılması
CERRAHİ TEDAVİ NE ZAMAN GEREKLİDİR?
Schuermann kifozunda cerrahi tedavi için gerekli eğrilik şiddeti konusunda tam bir fikir birliği yoktur. Ancak 75 derece üzeri eğriliklerin kesin ameliyat gerektirdiği konusunda genel bir fikir birliği vardır. Bu deformite içinde günümüzde sık tercih edilen yöntem skolyozda olduğu gibi posterior enstrümentasyon ve füzyondur.
Çok şiddetli eğriliklerde buna osteotomi diye tanımladığımız omurga kemiğinden parça çıkartılarak yapılan düzeltmeler eklenebilir. Hastalar ameliyatın ertesi günü ayağa kaldırılır ve yaklaşık 5-7 gün içinde taburcu edilirler. Taburcu edilirken bazı hastalarda kısa süreli (3 ay) korse uygulanabilir. Çocuklar yaklaşık 3 hafta içinde okullarına dönebilirler. Üç ay sonrası yürüyüş ve yüzme gibi egzersizlere izin verilir. Bisiklete binme 6. aydan sonra serbest bırakılır. Birinci yıl sonuna kadar sert temas gerektiren sporlar (futbol, basketbol vs.) yasaklanır. Birinci yıl sonunda tamamen normal yaşantılarına dönmelerine izin verilir.